Friday, January 19, 2007

Ermeni kimliği üzerine (2): Kilisenin rolü

Gerçi Kilisenin varlığı dört bin yıllık kadim Ermeni tarihinin ancak son 1700 yılını kapsar ama neredeyse tarihi Ermeni kimliğinin tamamını o doldurur gözükür.

Kilise öncesi dönemlerden pek bir şey kalmamış gibidir. Kalanlar ise halkın bir türlü vazgeçmediği ve Kilisenin de mecburen uyum gösterdiği geleneklerdir. Putperestlik döneminin tapınaklarını, tanrı heykellerini, figürlerini ve hemen hemen bütün değerlerini, ortadan kaldıran ve izlerini silen Kilise, önünü alamadığı gelenekleri bu kez kilisenin çatısı altına alarak, Kiliseye has bir ritüele dönüştürmüştür.

Bugün kutladığımız birçok yortu ve bayram putperestlik döneminden gelen geleneklerin Hristiyanlığa adapte olmuş halinden başka birşey değildir.

***

Hazır geçmişten kalanlardan söz açmışken, bir saptama daha yapmak ve Ermeni kültür tarihinin ne denli dinsel kalıntılarla yüklü olduğunu teslim etmek gerekir.

Bu durumu en iyi anlatan veriler hem bugünkü Ermenistanda, hem de dünkü Ermenistanda (Anadoluda) kalan tarihi eserlerdir.

Tarihi eserlerin büyük bölümü kiliselerdir, şapellerdir, manastırlardır ya da yine dinsel dünyaya ait Khaçkarlardır (mezar taşları). Yine bugün Ermenistan müzelerinin büyük bölümünü ağırlık olarak Kiliseye ait, Kiliseye dair parçalar doldurur.

Öyle ki müzikte kilisenin rolü, edebiyatta kilisenin rolü, mimaride kilisenin rolü, resim sanatında kilisenin rolü, ayrı ayrı sorgulanması gereken başlıklardır ve her biri ayrı ayrı incelendiğinde içeriği hayli zengin ve Kilisenin rolünü layıkıyla sergileyecek sonuçlara ulaşılması kaçınılmazdır.

***

Tüm bu sorgulamalar bizi şu sonuca vardırır:

Kilisenin Ermeni kimliğinin tanımı üzerindeki payı öylesine büyüktür ki bugün bile Ermeni dendiğinde Yahudiler gibi etnisitesi diniyle aynılaşmış tipik bir Doğu milleti algılanır.

Ortodoks algılayışa göre Ermeni eşit Hristiyan demek de yetmez. Hristiyan dininin kadim mezheplerinden Ortodoksluğun bir türevi olarak oluşmuş ve adını Ermeni Kilisesinin kurucusu Aziz Krikor Lusavoriçten almış Lusavorçagan vurgulamasını yapmak ve Ermeni Lusavorçagandır demek şarttır.

Öyle ki zaman içerisinde bu mezhepten kopmalar yoluyla oluşan Katolik Ermenilik ve Protestan Ermenilik dahi uzunca süre Ermenilikten sayılmamış, dışlanmışlardır.

Ne var ki bu dışlamalar daha ziyade devlet yapılanmasının olmadığı, Kilisenin milletin başında devlet işlevi gördüğü dönemlere aittir ve bugün artık geçerliliğini yitirmiştir.

***

Devlet yapılanmasının yaşandığı şimdiki dönem artık yeni bir başlangıcın işaretçisidir. Demokratik ve laik bir cumhuriyet olma iddiasındaki Ermenistanda bugün artık din ve vicdan hürriyeti geçerlidir ve Kilise istese de istemese de Ermeni kimliği yeni açılımlara maruzdur.

Ermenistanda pıtrak gibi çoğalan değişik mezhepler ve inanışlar bu açılımların işaretçisidir.

Yarın öbür gün birilerinin ortaya çıkıp Ben Müslümanım ama Ermeniyim demesi dahi şaşırtıcı gelmemelidir.

Çağın gereği olarak o kişi de Ermeni kimliğine kendi özelliğini oturtmak isteyecektir.

14.10.2003

0 Comments:

Post a Comment

<< Home